İçeriğe geç

Keyfinin kahyası olmak ne demek ?

Keyfinin Kahyası Olmak Ne Demek?

Hayatımda bir dönem vardı ki, başkalarının mutluluğunu kendi mutluluğumdan önce düşünürdüm. Belki de insanın büyüdüğü yer, yaşadığı çevre, arkadaşları, ailesi ona bu düşünceyi aşılar. Kayseri’de, soğuk kış akşamlarının birinde, hayatımda dönüm noktası olan bir an yaşadım. Keyfinin kahyası olmak ne demek diye sorarsanız, işte o akşam, tam olarak bunu öğrendim.

Bir Akşam Yemeği, Bir Karar

O akşam, çok eski bir arkadaşım olan Eylem’le buluşacaktık. Bunu planlayalı birkaç hafta olmuştu ama sürekli bir şeyler erteleniyordu. Eylem, yıllardır bana dostça yaklaşan, her derdimi dinleyen ve hayatımı küçücük ama önemli detaylarıyla hatırlayan biriydi. Ama bir süredir ikimizin arasındaki mesafe artmıştı. Arada telefon konuşmalarımız, mesajlaşmalarımız biraz daha soğuk, biraz daha mesafeli olmuştu. Hâlâ çok yakın arkadaşım olmasına rağmen, içimdeki boşluğu bir türlü dolduramıyordum.

O akşam, Eylem bana gelmeden önce bir şeyler yapmaya karar verdim. Çünkü içimde bir şeyler vardı, bir his… Bunu anlatmak zor, ama hayatımda her zaman bir yerlerde bir eksiklik olduğunu hissediyordum. Bir zamanlar, başkalarının mutluluğu için her şeyi yapmaya istekliydim. Oysa ben kendimi unutuyordum. Keyfinin kahyası olmak ne demek? İşte o akşam, bu soruya cevabımı buldum.

İkimizin de Ruhunda Boşluklar

Eylem geldiğinde, gözlerindeki mutsuzluğu hemen fark ettim. Eskiden her buluşmamızda ne kadar enerjik, ne kadar mutluydu. Ama bu kez her şey farklıydı. Konuşmaları, gülüşü, bakışları hepsi solgundu. İçimde bir his vardı; ne olduğunu çözemiyordum ama bir şeyler eksikti. Eylem içindeki huzursuzluğu bir türlü dışa vuramıyordu, ve ben her zamanki gibi ona yardımcı olmak için her şeyi yapmaya başlamıştım.

Eylem bana, “Bazen mutlu olmak zor gibi hissediyorum,” dedi. Şimdi anlıyorum ki, aslında ben de aynı hissi yaşıyordum. Ben, her zaman başkalarının keyfini düşünürken, kendimi unutuyordum. O akşam, içinde kaybolduğum duygularla Eylem’in hayatına dokunmaya çalıştım. Ama fark ettim ki, başkalarına iyi olmak, onların mutlu olması için her şeyi yapmak, kendi mutluluğunun bedelini ödemekti. Bir süre sonra, “Keyfinin kahyası olmak ne demek?” sorusunun cevabını vermek, bana da önemli gelmeye başladı.

Hayal Kırıklığı ve Kendini Keşfetmek

Eylem’in sorunlarını dinledikçe, bu kadar uzun bir zaman boyunca başkalarına mutluluk sağlamak uğruna kendi içimde kaybolduğumu fark ettim. Hani o eski zamanlarda, herkesin bir arada olduğu, güldüğü, eğlendiği anları hatırlıyordum. Ama içimde bir boşluk vardı. O boşluğu doldurabilmek için başkalarına sürekli yardım etmek istiyordum. Ama bir noktada, bu yardım etmekten zevk aldığımı düşünsem de, bir yandan da sürekli kendimi kaybediyordum.

Ve işte tam o anda, Eylem’in gözlerine bakarken, “Ben ne yapıyorum?” diye sordum. Kendimi hep başkalarının yaşamına adamak, onların rahat etmesini sağlamak… Ama bir noktada, onların mutlu olması, bana da mutlu olmayı öğretmeli değil miydi? Bu soruyu içimde tekrar ve tekrar sormaya başladım. O an içimde derin bir hayal kırıklığı vardı. Çünkü yıllardır başkalarının keyfi için kaybettiğim zamana bir bakmıştım ve o zamanın bana hiçbir faydası yoktu. Benim içimdeki boşluk hala yerinde duruyordu.

Keyfinin Kahyası Olmak: Kendi Keyfini Anlamak

O akşam, Eylem ile yaptığımız konuşma uzun sürmedi. Ama o konuşmanın sonunda bir şey fark ettim. Eylem, bana verdiği her sözcükle bir şeyler öğretti. Huzursuzdu ama aynı zamanda çok da güçlüydü. Benim de içimde eksik olan şey, aslında sadece başkalarının mutluluğu değil, kendi içsel huzurumdu.

“Keyfinin kahyası olmak ne demek?” sorusunun cevabını, artık daha net biliyorum. Başkalarının mutluluğu için her şeyi yapmak, bir süre sonra seni kendi mutluluğundan uzaklaştırıyor. Bunu fark etmek, acı verici olabilir ama aynı zamanda uyanış gibi bir şey de. Kendimi yeniden keşfettim. Bir insan, başkalarını mutlu etmek için kendi ruhunu kaybetmemeli. Eylem’in de o akşam içindeki sıkıntısını fark ettiğimde, aslında kendimle ilgili bir farkındalık yaşadım. Kendine değer vermek, başkalarına değer vermek kadar önemli.

Eylem’le o akşam bir şeyler paylaştık, ama asıl paylaşmam gereken şey, kendi içimdeki mutluluktu. Çünkü başkalarının ne kadar mutlu olduğu değil, ben kendi içimde ne kadar huzurlu olursam, başkalarına da o kadar gerçek mutluluk verebilirim. Belki de hayatın anlamı burada: önce kendin olmak, sonra başkalarına el uzatmak. O akşam, keyfinin kahyası olmanın, başkalarının keyfini düşünmek değil, kendi ruhunu dinlemek ve sonra onları buna dahil etmek olduğunu öğrendim.

Sonuç: Kendin Olmak, Gerçek Mutluluk

Eylem’in o akşamki sözleri, ruhumda bir değişim yarattı. Kendimi unutmak, başkalarına yardım ederken kendimi kaybetmek, bir noktada beni sadece yoruyor. Oysa gerçek mutluluk, kendi içimde barış bulmaktan geçiyordu. Belki de en önemli şey, başkalarının mutlu olması için değil, önce kendi mutluluğumu bulmak. Çünkü ancak o zaman, başkalarına gerçekten yardım edebilirim.

Keyfinin kahyası olmak, bir zamanlar bana başkalarının keyfini düşünmek olarak gelmişti. Ama şimdi biliyorum ki, asıl kahya, kendi içindeki huzuru bulabilen ve o huzuru etrafındaki insanlarla paylaşabilendir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://betci.co/yasal bahis siteleriilbet.casinoilbet giriş yapamıyorumilbet yeni girişbetexper.xyzelexbett